Doğanın tüm güzelliklerini bünyesinde barındıran efsane kent Antalya, eşsiz tarihi de bizlere sunuyor.
Antalya, sunuyor sunmasına da vatandaş gidemezse; görmek de pek mümkün olmuyor.
Termessos Antik Kenti......
Doğal ve tarihi zenginliklerinden ötürü, şehir kendi adını taşıyan millî park kapsamına alınmış bir yapıya sahip.
Antalya'nın Döşemealtı İlçesi yakınlarında yer alan ve güçlü savunmasıyla Büyük İskender'in fethedemediği şehir olarak tarihe adını yazdıran Termessos Antik Kenti’ni ne yazık ki göremeden döndük.
Sebebi bu tarihi kenti gezmeye gelen ne yaşlı ne engelli ne bebekli annenin zirveye ulaşamaması....
Dik yokuştan zirveye ulaşana kadar çekilen çile nedeniyle geri dönen birçok ziyaretçiye tanık olduk ki biz de ne yazık ki göremeden döndük.
Aslında meselenin özü; ülkemizdeki kültür mirasımıza yeteri kadar önem verilmemesi. Şahsi düşüncem bu yönde. Yokuşta düşme tehlikesini geçin, uçurumun yanı başınızda sözde kral yolunda zirve mücadelesi vermek bence oldukça tehlikeli.
Milli Park olması nedeniyle koruma altına alınmış bir cennet ama cenneti göremedikten sonra ne anlamı var.
Anadolu’nun pek çok yerinde bu tip durumlarla karşılaşıyoruz. Kimi antik kent ve kültürel miraslar büyük yatırımlarla korunurken ve günümüze uygun koşullara taşınırken, kimi antik kentlerde ise bir başı boş bırakılma gözlemleniyor.
Dileğimiz; bu zenginliklerin hepsinin korunması ve tanıtımının yapılması. Çünkü yanı başımızdaki pek çok yeri vatandaşımız bile bilmiyor. Turist nasıl bilecek de ziyaret edecek.
İlkokul sıralarından üniversiteye kadar bu bilinçle büyüyen nesiller dileğiyle.......