Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız İdris Taş ve yönetim kurulumuzun önderliğinde, Basın-Yayın Komisyonu olarak oluşturulan "Neler Yaşadık Neler" isimli kitabımız fiilen de artık elimizde
Gazeteci olmanın hayalini kuran öğrencilere bir el kitabı olacak olan bu değerli eserin geliriyle de kardelenlerimiz için gelir sağlanmış olacak. Türkiye’de bir ilk olan bu değerli eserin tanıtım galasında bizleri onurlandırarak katılım sağlayan protokol mensuplarına da teşekkür etmek isterim. Düzenlenen görkemli törenle, cemiyetimizin kentteki etkinliği de böylece tekrar tekrar ispatlanmış oldu. Çünkü gazetecilik mesleğinin son yıllarda yara alması ve gençlerin de bu mesleğe eskisi kadar ilgi duymaması bizleri üzmektedir.
Gazetecilik, bana göre dünyanın en zevkli mesleğidir. Her gün yeni insanlar tanımak, yaptığın haberlerle yaralara merhem olmak, çözümsüz konuları çözüme kavuşturmak………
Daha bir çok anlatamadığım neden var bu mesleğe aşık olmak için.
Habere giderken, gazeteciliğin kimliğini kullanmak da ayrı bir egodur.
EGOYDU, AMA ESKİDEN!
Dijitalleşen çağ, mesleğimizi de derinden etkiledi. Artık haber bile yazan bir dijital zekâyla karşı karşıyayız. (Her ne kadar tam verim alınmasa da)
Editörler, sayfa sekreterleri, muhabirler……. Tek tek kapanan gazeteler nedeniyle işsiz kalıyorlar. İsim yapmış gazeteler bile baskı maliyetinden kaçmak için neredeyse tamamen dijitalleşme hayalinde.
Ben bu mesleğe 2007 yılında Ankara Sabah Gazetesi’nde başladım. O dönemde konuşmalar başlamıştı. Hürriyet, internet gazetesi açarak büyük bir adım atmış ve transfer yaptığı yazarlarla da ilgi uyandırmıştı.
Muhabirler o dönemde aramızda konuşmuş, durumun bu hale geleceğini ta o dönemde hissetmiştik. Ama hissetsen kaç yazar, üzerinden çok geçmeden etkilerini hepimiz yaşadık.
Kısacası; bu kutsal mesleğin değerinin bir kez daha bilinmesi için; böyle bir eserin dünyaya gelmesi gerekiyordu. Böyle bir oluşumda yer almak da benim için büyük onur.
İki adet meslek anımla kitapta yer aldım. Sabah Gazetesi Ankara Bürosu’nda spor muhabirliği yaptığım dönemlerde yaşadığım iki özel anının tüm öğrencilere ders verir nitelikte olduğunu düşünüyorum. Spor şefim Ali Erdoğan’ın da unutmadan, mesleki anlamda bana iyi bir ders verdiğini belirtmek isterim. Anıları merak edenler için yazıyı ayrıca yollamak isterim.
Böyle bir eserin oluşumunda bize öncü olan Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız İdris Taş ve yönetim kurulu üyelerimize de tekrar teşekkür ediyorum.