Antalya Gazeteciler Cemiyeti ve ANTİAD'ın Korkuteli'deki Mantar Üretimi Ziyareti
Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) ve Antalya İş İnsanları Derneği (ANTİAD) iş birliğiyle gerçekleştirilen özel etkinlik kapsamında, Antalyalı gazeteciler, Korkuteli Belediyesi'nin ev sahipliğinde Türkiye'nin mantar üretiminde öncü olan ilçelerinden birini ziyaret etti. Katılımcılar, kompost hazırlığı ve mantar hasadının her aşamasını yerinde gözlemleyerek, uzmanlardan detaylı bilgiler edindi.
Prof. Dr. Hüseyin Basım’dan Mantarın Sağlık Üzerindeki Etkileri ve Türkiye'nin Potansiyeli
Ziyaret sırasında Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Basım, mantarın sağlık açısından faydalarına dikkat çekti ve Türkiye'nin bu alandaki büyük potansiyeline vurgu yaptı.
Mantar Tüketimi Kanser Riskini Azaltıyor, Kolesterolü Düşürüyor!
Prof. Dr. Basım, Amerika'daki kanser enstitüsünün araştırmalarına değinerek, “Mantar, beslenme açısından son derece değerli bir ürün. Yapılan bilimsel çalışmalarda düzenli mantar tüketiminin, bir ay içinde kolesterol seviyelerini önemli ölçüde düşürdüğü ve prostat, akciğer ve kolon kanseri riskini azalttığı kanıtlanmıştır. Ancak, en önemli nokta, kalıntısız ve doğru şekilde üretilmiş kaliteli mantar tüketmektir” dedi.
Türkiye'deki Düşük Mantar Tüketimi ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Prof. Dr. Basım, Türkiye'deki düşük mantar tüketimine dikkat çekerek, "Türk halkının mantar tüketimi oldukça düşük. Oysa mantar, B12 vitamini açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır. Hatta muzdan aldığımız potasyum miktarından bile daha fazlası mantarda bulunuyor. Ayrıca kalp sağlığı ve hipertansiyon gibi hastalıklar için son derece faydalıdır" ifadelerini kullandı.
Dünya Mantar Üretiminde Türkiye Nerede Duruyor? İran Bizi Geride Nasıl Bıraktı?
Prof. Dr. Basım, dünya mantar üretiminde Çin'in 5.5 milyon ton ile lider olduğunu belirterek, Polonya’nın son yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirdiğini ifade etti. Türkiye'nin potansiyelinin oldukça yüksek olmasına rağmen, dünya sıralamasında ilk 20'de yer aldığını vurgulayan Basım, “İran şu anda 250 bin ton üretimle Türkiye’ye kompost satmaya başladı. Bu durum, dikkat edilmesi gereken bir gelişmedir,” dedi.
Korkuteli Neden Mantar Üretiminde Önemli Bir Merkez?
Prof. Dr. Basım, Korkuteli'nin mantar üretimindeki başarısını kompost üretimine bağladı ve “Mantar üretiminin en temel unsuru komposttur. Toprak, bitkiler için ne kadar önemliyse, kompost da mantar üretimi için o kadar kritik bir faktördür. Korkuteli, Türkiye'nin kompost ihtiyacının yüzde 70'ini karşılıyor ve bu durum, Antalya'nın sadece turizm değil, aynı zamanda tarımda da başkent olmasına olanak tanıyor,” dedi.
Hedef: İran’ı Geride Bırakıp İhracat Gücü Haline Gelmek
Prof. Dr. Basım, Türkiye'nin yemeklik mantar üretiminde 1970'lerden bu yana önemli adımlar attığını ancak bunun yetersiz olduğunu belirtti. “Üretimimizi 250-300 bin ton seviyelerine çıkarmalı ve İran'ı geride bırakmalıyız. Mantar üretim sistemlerimizi, komposttan üretim tekniklerine kadar modernize etmemiz gerektiğine inanıyorum,” dedi.
2030’da Tarımda Büyük Değişim: Pestisit ve Gübre Yasakları
Prof. Dr. Basım, 2019 yılında Avrupa Birliği'nin Yeşil Mutabakat anlaşmasını imzaladığını hatırlatarak, 2030'a kadar tarımda kullanılan pestisitlerin yüzde 50’sinin ve gübrelerin yüzde 20’sinin yasaklanacağını, organik tarım alanlarının ise artırılacağını söyledi. Bu değişikliklerin mantar üreticileri için büyük zorluklar yaratabileceğini belirten Basım, “Şu anda mantar üretiminde güvenle kullanabileceğimiz yalnızca bir veya iki pestisit var. Ancak bunların etkinliği konusunda bazı şüpheler bulunuyor. Türkiye olarak bu eksiklikleri gidermeli ve biyolojik ürünler ile biyo-pestisitlere yönelmeliyiz” uyarısında bulundu.
Yeni Hedef: Türkiye Cumhuriyetleri ve Ortadoğu'ya Mantar İhracatı
Prof. Dr. Basım, Türkiye'nin hedefinin Türkiye Cumhuriyetleri ve Ortadoğu'ya büyük miktarda mantar ihraç etmek olması gerektiğini belirtti ve Tarım Bakanlığı'nın bu konuda önemli adımlar attığını dile getirdi. Bu süreçlerin hızlandırılması gerektiğini ifade etti.
Karbon Ayak İzine Dikkat: İhracatın Yeni Kriteri
Prof. Dr. Basım, üreticilerin karşılaşacağı bir diğer önemli zorluk olan karbon ayak izi konusuna da değinerek, “Ürettiğimiz her ürünün doğaya saldığı karbon miktarını hesaplamalıyız. Eğer bu belgelere sahip değilsek, ürünümüz gümrükte geçmeyecek. Ülkemizde bu konuda çalışmalar başlatılmış olsa da, üreticilerin, tüketicilerin ve ülkemizin zor durumda kalmaması için bu süreci hızlandırmamız ve hep birlikte desteklememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.