Gündem

Doyran Bölgesinde HES Krizi

Doyran Göleti’ni besleyen kaynağa yapılması planlanan HES projesine bölge halkının ve siyasi partilerin tepkisi devam ediyor.

Doyran Bölgesinde HES Krizi

Antalya Kent Konseyi'nden Doyran Regülatörü ve HES projesine ilişkin yapılan değerlendirmede, projenin, çevresel etki değerlendirme süreçlerinde yeterince analiz edilmediği, yerel halkın çıkarlarına uygun bir çözüm sunmadığı kaydedildi.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, 3 Ağustos 2023 tarihinde toplam kurulu gücü 8 MW kapasiteli olması beklenen Doyran Regülatörü ve HES projesi için Hidroelektirik Kaynak Katkı Payı Teklif Toplantısı’nda, projenin en yüksek teklifi veren Ankara merkezli Doyran Enerji A.Ş adlı şirkete verildiğini açıkladı. Açıklama hem Antalya Doyran sakinlerini, çevrecileri, sivil toplum kuruluşlarını ve Antalyalıları harekete geçirdi. Geçen hafta Antalya Kent Konseyi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, Doyran’da bulunan 9 muhtarlık projeye neden karşı olduklarını gerekçelendiren basın açıklamaları yayımladı. 8 Ekim’de yapılacak Çevre Etki Değerlendirme Toplantısı öncesinde siyasi parti ve belediyelerin kapıları çalındı ve projenin engellenmesinde kamuoyu oluşturulması için destek istendi. Dün yapılan Çevre Etki Değerlendirme Toplantısı Doyran’ın 9 mahallesinden, çevre bölgelerden, Antalya merkezden, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerden yüksek bir katılımla gerçekleşti.

GERİ DÖNÜLMEZ ZARAR

Toplantı sonrasında Antalya Kent Konseyi Tarım ve Çevre grupları adına yapılan değerlendirmede, proje kapsamında yapılacak regülatörün, bölgedeki su kaynaklarını cebri borularla enerji üretimi için kullanmayı hedeflediği kaydedildi. Bu projenin, hem doğal ekosisteme hem de yerel tarımsal üretime geri dönülmez zararlar vereceği kaydedilen açıklamada, "Proje ayrıca, 12. Kalkınma Planı'nda vurgulanan sürdürülebilir kalkınma ve kırsal kalkınma hedefleriyle ciddi bir tezat oluşturmaktadır.

Ülkemizin enerji bağımsızlığı hedefini destekliyoruz, ancak bu hedef, doğayı ve yerel halkı koruyan sürdürülebilir yaklaşımlarla sağlanmalıdır. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, Türkiye'nin kalkınma planlarında yer almaktadır ve bu doğrultuda projeler üretilmelidir. Doyran HES projesi, çevresel etki değerlendirme süreçlerinde yeterince analiz edilmemiş olup, yerel halkın çıkarlarına uygun bir çözüm sunmamaktadır" denildi.

"SU MİKTARINI VE KALİTESİNİ DÜŞÜRECEK"

Projenin en büyük çevresel tehditlerinden birinin, Doyran Deresi'ni besleyen su kaynaklarının doğal akışını keserek bölgedeki ekosistemi ve biyolojik çeşitliliği bozacak olması olduğu ifade edilen açıklammada, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Doyran bölgesi, Antalya'nın zengin flora ve faunasına ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle endemik bitki türleri, bu projenin dört yılı bulan inşa ve işletme faaliyetleri sonucunda geri dönüşü olmayan bir yok oluşla karşı karşıya kalabilir. Bu bölge, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğinin korunmasına yönelik yürütülen ulusal politikalar kapsamında önemli bir değere sahiptir. Bu bağlamda, ülkemizin 12. Kalkınma Planı (2024-2028), biyolojik çeşitliliğin korunması ve çevre yönetimini güçlendirme projelerine vurgu yapmaktadır. Bu çerçevede, Doyran gibi doğal alanların korunması, biyolojik çeşitlilik envanterlerinin zenginleştirilmesi ve çevre mevzuatının güçlendirilmesi gerekmektedir. Doyran HES projesinin uygulanması, bu hedeflerle ters düşmektedir. Antalya'nın tarımsal ekonomisi, su kaynaklarına dayalı sürdürülmektedir. Doyran HES Projesi, bölgedeki tarım arazilerinin sulanmasında kullanılan su miktarını ve kalitesini ciddi şekilde düşürecektir. Özellikle, bölgedeki yayla ve ova seracılığı, narenciye üretimi ve Doyran patlıcanı gibi yerel tarımsal ürünler, bu proje sonucunda büyük zarar görebilir. Proje kapsamında suyun önce bir dengeleme havuzunda bekletilmesi, sonra doğal akım yerine cebri borularla taşınarak enerji üretimi için kullanılması, hem tarımda kullanılan suyun kalitesini düşürecek hem de sulanabilecek arazi miktarını azaltacaktır."

"BÖLGENİN EKONOMİK EKOSİSTEMİNİ SARSACAK"

Doyran ve çevresindeki aile çiftlikleri ve yerel tarım faaliyetlerinin, doğrudan bu su kaynaklarına bağımlı olduğu belirtilerek, "Projenin hayata geçmesi, yerel halkın geçim kaynaklarını tehlikeye atacak ve bölgenin ekonomik ekosistemini sarsacaktır. Ayrıca, bölgede yaşayanların içme suyu erişimi de ciddi şekilde azalacak, bu da halk sağlığı açısından büyük riskler doğuracaktır" denildi.

Doyran Regülatörü ve HES Projesi'nin durdurulması ve Antalya'nın doğal zenginliklerini koruyacak, sürdürülebilir enerji çözümlerinin değerlendirilmesi talep edilen açıklamada, "12. Kalkınma Planı'nda da belirtildiği üzere, çevre dostu kalkınma politikaları benimsenmeli ve bölgenin doğal kaynakları korunarak ekonomik kalkınması sağlanmalıdır. Doyran'ın doğal yapısı, tarımsal potansiyeli ve su kaynakları, gelecek nesillere bırakacağımız en önemli miraslardandır. Bu süreçte, akademik uzmanlar, kamu görevlileri ve bölgenin muhtarlarını, ilgili sivil toplum kuruluşlarını ve yerel halkın görüşlerini dikkate alarak vicdani ve bilimsel kararlar almasını bekliyoruz" ifadeleri yer aldı.