Sağlık

SKOLYOZ TEDAVİSİNDE ABANT İZZET BAYSAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNE İLGİ ÇOK

Türkiye’nin dört bir yanından vatandaşlar, omurganın sağa veya sola eğrilmesi sonucu ortaya çıkan skolyoz tedavisi için Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geliyor.

Omurganın sağa veya sola eğrilmesi sonucu ortaya çıkan skolyoz hastalığı, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde sıkça görülürken, yetişkinlerde de ortaya çıkabiliyor. Bu rahatsızlıkla mücadele eden Türkiye’nin dört bir yanındaki vatandaşların Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne tedavi olmak için geldiğini belirten Ortopedi Klinik Sorumlusu Prof. Dr. Cengiz Işık, tedavi olanların tavsiyesi üzerine 81 ilden hasta geldiğini ifade etti. Tedavi esnasında öncelikli gayelerinin hastalığın ilerlemesini önlemek olduğunu belirten Işık, "Tedavi yöntemlerinin en büyüğü, en önemlisi ve en çok yapılanı da mümkün oldukça hastaya koruyucu hekimlik yapmak. Cerrahi müdahaleden önce hastalığın önlenmesini sağlamak" dedi.

"En çok görülen, yüzde 80 oranında sebebi belli olmayan ergenlik çağında gördüğümüz skolyoz"

Skolyoz hastalığının hangi yaş gruplarında görüldüğünü açıklayan Prof. Dr. Cengiz Işık, "Skolyoz, omurganın yana doğru 10 dereceden fazla olan eğriliği. En çok gördüğümüz aslında gelişim çağındaki, ergenlik çağındaki çocuklarda 10 yaş üstü çocuklarda tüm skolyozun yüzde 80 oranında gözükmesi. Fakat tabii ki tek skolyoz nedeni o değil. Çünkü doğumsal skolyozlar var, travmaya bağlı olanlar var. Ya da herhangi bir tümörel kitleye bağlı olan var. Birçok nedeni olabiliyor. Bazen sadece bir sinir kökünün tahrişi sonrasında bile hastanın kendisini rahatlatmak için diğer tarafa eğildiğini, ona bağlı skolyozu gördüğümüz oluyor. En çok görülen yüzde 80 oranında sebebi belli olmayan ergenlik çağında gördüğümüz skolyoz" diye konuştu.

"Her yerden hasta geliyor"

Tavsiye üzerine Türkiye’nin 81 ilinden hasta geldiğini ifade eden Işık, "Omurgada oluşan skolyozun tedavisinde birçok tedavi yöntemi var. Tedavi yöntemlerinin en büyüğü, en önemlisi ve en çok yapılanı da mümkün oldukça hastaya koruyucu hekimlik yapmak. Cerrahi müdahaleden önce hastalığın önlenmesini sağlamak. Biz daha çok mümkün oldukça nasıl ilerlemesini durdurabileceğimiz, nasıl yavaşlatabileceğimizle uğraşıyoruz. Yılda ortalama 150-200 civarında omurga cerrahisi yapıyoruz. En çok gelen kısım Batı Karadeniz bölgesi; Bartın, Zonguldak, Karabük, Düzce, Bilecik gibi iller. Batı Karadeniz’de tekiz. Sadece Batı Karadeniz değil, Antalya’dan, Manisa’dan, Van’dan gelen de var. Bugün gelen hastalardan bir tanesi mesela Adana’dan gelmiş. Birkaç ay önce ameliyat ettiğimiz hasta da var. Bursa, İstanbul, Ankara’dan gelen de oluyor, tabii her yerden hasta geliyor. En çok yoğunluk olarak söylediğimiz tabii ki Batı Karadeniz. Herhalde ikinci sırada da İstanbul olur. Çünkü İstanbul’da tedaviye ulaşmak biraz daha zor olduğu için tedavi edilenlerin yakınları tarafından yönlendirilen kişiler oluyor bize" dedi.